Süleymaniye Camii

İstanbul Üniversitesi’nin arkasında, Haliç’e, Marmara’ya ve Boğaziçi’ne bakan bir tepe üzerindedir. İstanbul camilerinin en büyüğü ve en gösterişli olanıdır. 1549- 1557 yıllan arasında ünlü 10. Osmanlı Sultam Kanuni Süleyman (1495-1566) tarafından yaptırılmıştır. Mimar Sinan (1490-1588)’ın kalfalık eseridir. Yapımında ilk temel taşını Şeyhülislam Ebussuud Efendi (1491-1575) koymuştur. Yapımının uzamasına kızan Kanuni Süleyman camiyi verdiği sert bir emirle iki ay içersinde tamamlatmıştır. Caminin açılış töreninde altın anahtarları Kanuni Sultan Süleyman eliyle Mimar Sinan’a vererek açtırtmıştır. Şeyhülislam Ebussuud Efendi tarafından 1566 yılında Kanuni Süleyman’ın cenaze namazı bu camide kıldırılmıştır. 1660 yangınında zarar gören cami onarılmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında Saraçhane olarak kullanılan iç bahçede cami bir yangın daha atlatmıştır.

Bina 63×69 m.lik bir alan kaplamaktadır. Caminin yapılmasında kullanılan beyaz mermerler Marmara Adasından, renkli mermerler Yemen’deki Belkıs yıkıntılarından, yeşil mermerler ise Arabistan’dan getirilmiştir. İç bahçeye ve camiye merdivenlerle çıkılır. Mermerlerle döşeli olan iç bahçenin etrafı son cemaat yeri ile birlikte 24 sütun ve 28 kubbe ile çevrilidir. Bu sütunların 2’si porfir, 10’u beyaz mermer ve 12’si pembe granitten yapılmıştır. İç bahçenin ortasında işlemeli mermerden bir şadırvanı vardır. Son cemaat yerindeki 10 pencere üzerinde mor çini üzerine beyaz yazılı panolar yer almıştır. Bu panoların sağdakilerde “Besmele”, “Ayetel Kürsi” ve soldakilerde ise “Fetih Suresi”nin son ayetleri yazılıdır.

İç bahçeye giriş kapısının sağ ve solunda ikişer şerefeli iki minare; son cemaat yerinin sağ ve solunda üçer şerefeli iki minare bulunmaktadır. 63.80 m. yüksekliğindeki minarelere ait şerefelere giden yollar ayrı ayrıdır. İstanbul’un Türkler tarafından alınışından sonra Kanuni Süleyman’ın Dördüncü Osmanlı Padişahı oluşu nedeniyle 4 minaresi, devletin kuruluşundan beri onuncu Osmanlı Padişahı olduğu için de dört minarenin 1O şerefesi bulunmaktadır. Caminin mermer kapısı bir zafer takına benzer. Kapının sağ, sol ve üst taraflarındaki altışar satırlık Arapça yazıtta Hattat Hasan Çelebi’nin yazdığı Kanuni Süleyman’a yapılan dua belirtilmektedir. Giriş kapısının üstündeki hava akımı boşluğunda caminin yanan dört bin adet mumunun kirlettiği havanın isi toplanırdı. Eskiden bu is mürekkep yapımında kullanılırdı. Bütün kapı ve pencere kapaklan abanoz ağacı üzerine sedef kakmalıdır. Dört kalın granit sütun ve dört kemere oturmuş olan 32 pencereli. 53 m. yüksekliğinde ve 27,25 m. çapındaki büyük kubbeyi mihrap ve kapı tarafındaki 13 pencereli iki yarım kubbe desteklemektedir. Kubbeye yerleştirilmiş 50 cm. boyunda 64 küp, sesi cami içersinde akustik kurallara uygun olarak berrak bir şekilde yaymaktadır. Büyük kubbenin sağ ve solunda beşer ufak kubbe daha sıralanmıştır. Dört kalın sütundan birinin Fatih’teki Kıztaşı olduğu söylenir. Diğerleri ise İskenderiye, Baalbek yıkıntılarından ve Topkapı sarayından getirilmiştir. Caminin kemerindeki yazıyı Hattat Karahisarlı Ahmet (1468-1556) ve kapı, pencere, mihraptaki ayetleri ise oğlu Karahisarlı Hasan Çelebi yazmışlardır. Yanlarda 7 sıra, mihrap tarafında 5 sıra pencere bulunmaktadır. Mihrap tarafındaki ikinci ve üçüncü sıra pencereler renklidir. Mihrabın sağ ve solu üçüncü kat pencerelere kadar renkli çinilerle kaplı olup sağ ve solda “Fetih Suresi” yazılıdır. Camide 138 pencere bulunduğundan içi bol ışıklıdır. Çiçek nakışları ile süslü renkli pencere camları Sarhoş İbrahim Ustanın eseridir. İçersindeki ağaç ve mermer işçiliği kusursuzdur. Mermer mimberi oymacılığın bir şaheseri sayılır. Beyaz
mermerden yapılmış olan mihrabın etrafında iki adet altın kaplamalı şamdan yer almıştır.

Caminin medreseleri, hastanesi, kütüphanesi gibi vakıfları ile yanında Kanuni ve Hürrem Sultan türbeleri vardır. Hepsine Süleymaniye külliyesi denilir. Medresesinde Süleymaniye kütüphanesi vardır. Ziyafet (şölen) hanesinde de Türk ve İslam Eserleri Müzesi bulunmakta idi.

 

Türkiye Tarihi Yerler Kılavuzu – M. Orhan Bayrak

Süleymaniye CamiiMurat KAYA