Sokollu Mehmet Paşa Camii

Eminönü ilçesi’nde, Kadırga’da Şehit Mehmet Paşa Yokuşunda Suterazisi Sokağı’ndadır. İmparatorluğun belki de en ünlü sadrazamı olan Sokollu Mehmed Paşa’nın (ö. 1579) İstanbul’daki iki tanınmış yapısından birincisi Sultanahmet’teki sarayı yakınına yaptırdığı cami-medrese ve tekkeden oluşan bu külliyedir. Mimar Sinan’ın sanat yaşamında da önemli bir yeri olan bu yapı, kentin en eski merkezinde, çok engebeli bir arsada ve yerleşmiş bir kent dokusu içindeki özgün tasarımı ile Osmanlı İstanbul’unu en güçlü ifade eden tarihi verilerden biridir. II. Selim’in kızı İsmihan (Esma) Sultan’ın kocası olan Sokollu Mehmed Paşa ile oğulları İbrahim Paşa imparatorluğun başka bölgelerinde de, büyük patronlar olarak önemli yapılar kurmuşlardır. Fakat Sokollu Külliyesi, padişahtan sonra imparatorluğun bu en önemli ailesinin kent içindeki yapıcılıklarının niteliğini, içeriğini, sanatsal özelliklerini, 16. yy’ın ikinci yarısının eğilimlerini ve düzeyini tanıtan en ilgi çekici belgedir.

Sinan’ın altıgen kubbeli baldakenle yaptığı orta büyüklükte cami planları içinde mekan bütünlüğünü pürüzsüz elde ettiği yapılardan biri Sokollu Mehmed Paşa Camii’dir. 15,30xl8,80 m boyutundaki ibadet mekanında altıgen ayak sistemi tümüyle hacmin dış çeperleriyle bütünleşmiş, poligonal baldaken tipindeki camilerde poligon köşelerine gelen yarım kubbeler, burada, büyük kubbe tarafında önce duvara paralel bir tonoz örgüsü ile başlayıp sonradan kubbesel örgüyle birleşmiş, böylece altıgen taşıyıcılarla duvarlar arasındaki asimetrik üçgen alanlar tek parçalı örtü elemanlarıyla örtülmüştür. Bu geçit örtüsü denemesi sadece Sokollu Mehmed Paşa Camii’ne özgü bir Sinan uygulamasıdır.

Camiye derin ve zengin bir portalden girilir. Giriş tarafında portali ve galerileri içine alan payandalar, girişe bir antişambr oluşturacak kadar derin planlanmışlardır. Altıgen taşıyıcı sistem kıble ve giriş duvarlarını üçe, yan duvarları ise ikiye bölmüştür. Duvarlarla birleşen büyük ayaklar yanlarda poligonal, kıble ve girişte ise dikdörtgendir. Giriş tarafında, kubbeyle örtülü galerilere duvarlar içindeki merdivenlerle de çıkılır. Yan duvarlarda dar ve oldukça alçak tutulmuş galeriler vardır. Bu galerilerin zemin kat üzerinde düz tavanları olması, Sinan’ın oldukça cesur bir tutumla dövme demiri taşıyıcı olarak kullandığını göstermektedir. Giriş tarafında galerilere göre daha düşük bir kotta mermer bir müezzin mahfili vardır. Cami hariminin kuzey duvarı değişik kotlardaki bu galerileriyle adeta çağdaş bir tasarım anlayışı sergiler. Caminin mekan bütünlüğü yanında ikinci bir özelliği mihrap duvarı bezemesidir. Üç açıklı kıble duvarının orta açıklığı kubbe eteğine kadar çini ile kaplıdır ve çini kaplama pandantiflere uzanır. Kubbe kasnağından gelen ışık, pandantifleri ve bu renkli duvarı aydınlatır.

İçerdeki diğer çini kaplamalar ikinci derece yerlerde kullanılmıştır. Mermer mihrap klasik dönemin en güzel kompozisyonlarından olan iki çini pano arasına yerleştirilmiştir. Üzerinde iki sıra alçı içlikler içinde vitray vardır. Minber külahının çini kaplaması ela mihrap duvarına zarif bir not ekler. Özgün boyalı duvar ve kubbe bezemesinden bir şey kalmamıştır. Köşelerdeki geçit öğeleri içinde boya ile yapılmış yalancı pencerelerin özgün dönemden çok, 18. ya da 19. yy’da ortaya çıkmış bir barok aldatmaca tekniği olarak kabulü daha akla yakın geliyor. Fakat galeriler altındaki özgün alçı kabartma bezeme parçaları 1930’lu yılların restorasyonu sırasında bulunmuştur.

Camide bulunan doksandan fazla pencere yan cephede ve kasnakta yoğunlaşır. Bütün camilerinde olduğu gibi, burada ela Sinan çok aydınlık bir iç mekan yaratmıştır. Mermer mihrap, minber ve müezzin mahfili poligonal arabesk ve prizmatik mukarnas oymalarıyla klasik dönemin karakteristik örnekleridir.

Bu caminin özelliklerinden biri dört küçük “Hacer-i Esved” parçasının giriş mahfilinin altına, mihraba ve iki tane de minber kapısı ve külahına konmuş olmasıdır. Ayvansarayi bunların ziyaret edildiğini yazar. Diğer bir özellik çok sayıda yazıtın, cami iç mekanının dini-simgesel içeriğini adeta ansiklopedik bir zenginlikle yansıtmasıdır.

 

Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi – Doğan Kuban

Sokollu Mehmet Paşa CamiiMurat KAYA