Sultanhanı

Han Konya – Aksaray arasında. Konya’nın yaklaşık olarak 90 kilometre kadar doğusunda, Aksaray’a ise 40 kilometrelik bir mesafededir. Bu güzergah Selçuklu döneminin Anadolu’daki ana kervan yollarından biridir. Üzerindeki hanlar hem ölçü, hem de anıtsallık bakımından diğer Selçuklu hanlarından daha niteliklidir. Kervansaray, bir köy içinde inşa edilmiştir. Hanın öncesindeki menzil, Obruk Hanı’dır. Sonrasındaki menzil ise Akbaş Hanı’dır. Günümüze bu hanın sadece belirli bir kısmı kalmıştır.

Kervansaray, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından yaptırıldığı için adını buradan alıyor. Yapının iki taçkapısının üzerinde de inşa kitabesi bulunuyor. Anadolu Selçuklu hanları içinde en büyük ölçekli yapılardan birisidir. Kapalı bölüme girişi sağlayan taçkapı üzerindeki bant şeklindeki kitabede 1229 yılında Sultan Alaeddin Keykubat’ın yönetimi altındayken inşa edildiği yazılıdır. Taçkapı nişinin üzerinde yapının ustasının ismi de okunmaktadır. İki altıgen madalyonun içinde yapının mimarı olan Amele Muhammed bin Hav (la) n (el-Dimiski) (Şam) ismi yazılıdır. Kitabesi dışında yapının herhangi bir yazılı belgesi günümüze gelmemiştir. Kapalı bölümün taçkapısı üzerinde bir kitabe daha bulunur. Sultan III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, Hüseyin oğlu Sıraceddin Ahmed tarafından 1278 yılında yenilendiği anlaşılmaktadır.

Yapı kapalı bölüm (barınak) ve açık avludan (servis) oluşan bir plana sahiptir. Kapalı bölüm açık avlulu kısma göre daha küçük ölçekli olarak yapılmıştır. Bu plan özelliği ile Anadolu’da 13. yüzyılda inşa edilmiş sultan hanları plan özelliğini göstermektedir.

Doğu cephenin ortasında dışa taşkın ve duvardan yüksek bir taçkapı doğrudan avluya geçit veren bir koridora açılır. Taçkapının sivri kemeri, yanlarda sütunçeler tarafından taşınır. Taçkapı kemerinin içinde 12 sıralı mukarnas kavsarası taçkapı açıklığını kapatır.

Yapının kuzey ve güney cephelerinde, köşedekiler dikdörtgen, aradakiler dairevi kesitli olmak üzere dokuzar payanda yer alır. Doğu cephede ise ikişer payanda yerleştirilmiştir. Taçkapıdan girildikten sonra dikdörtgen planlı ve üzeri çapraz tonozla örtülü giriş eyvanına ve buradan da avluya ulaşılmaktadır. Doğu batı yönünde uzanan avlunun ortasında köşk mescit bulunur. Avlunun giriş cephesinde, giriş eyvanının kuzeyindeki iki dikdörtgen mekanın üzeri beşik tonozla örtülüdür. Bunlardan birisi hancının kullandığı mekan olmalıdır. Avlunun güney kanadında, doğu-batı doğrultusunda uzanan ve üzerleri sivri beşik tonozla örtülü sekiz mekan,

doğrudan bir kapıyla avluya açılır. Bu mekanlardan doğudan itibaren ikincisi ile dördüncüsüne içerden doğrudan küçük dikdörtgen mekanlar yönelir. Bunlar içinde bazısı hanın hamamı olarak kullanılmıştır. Avlunun kuzey kanadında, her birinde çift sıralı kare ayakların taşıdığı 10 destek sıralı, üzerleri sivri beşik tonozla örtülü revak yer alır. Avluya doğru açılan kapılar, düz silmeli basık kemerlidir. Avlunun güneydoğu köşesindeki merdiven çatıya çıkar. Avlunun ortasındaki köşk mescit, köşelerde “L” kesitli ayaklara binen sivri kemerlerin taşıdığı çapraz tonozla örtülüdür. Batı taraftan çift taraflı 12 basamaklı merdivenle çıkılır. Sivri kemerli ve mukarnaslı düz lentolu bir kapıyla kare planlı mescide girilir. Mescit günümüze yarısı yıkılmış bir halde ulaşmıştır. Bu sebeple yıkık bölümler tuğla ile tamamlanmıştır. Hanın kapalı bölümü, girişte taçkapıdan sonra ortada doğu-batı doğrultusunda devam eden merkezi bir sahın ile bu sahinı kuzey-güney doğrultusunda dik olarak kesen dokuz sahına bölünmüştür. Enine yerleştirilmiş sahınların üzeri sekiz destek sırasının taşıdığı sivri beşik tonozlarla kapatılmıştır. Merkezdeki orta sahında enlemesine atılan takviye kemerleri orta sahına destek verir. Girişten sonra barınak kısmını boylu boyunca kapsayan orta sahının her bir tarafındaki sahınlar ikişer ayak sırasıyla desteklenmiştir. Orta sahın ile her bir kenarda en diştaki sahınların haricinde kalan iki ayak arasındaki bölümde bir seki sırası uzanır. Orta sahnı dik kesen beşinci sıradaki tonozla aynı seviyede bir aydınlık feneri görülür. Sekizgen kubbe kasnağına geçişte kullanılan pandantifler mukarnaslıdır. Yapının süslemeleri daha çok taçkapılarında, köşk mescitte toplanmıştır. Kapalı bölüme ulaşımı sağlayan taçkapı üzerinde balık ve başka hayvanlara ait küçük kabartmalar geometrik örgü içine serpiştirilmiştir. Yapının restorasyon anlamında herhangi bir problemi görülmemektedir.

SultanhanıMurat KAYA