Laleli Türbesi

Fatih, Kemalpaşa Mahallesi, Ordu Caddesi’ndeki Laleli Külliyesi içinde bulunmaktadır. Türbenin de içinde bulunduğu külliye III. Mustafa’nın emriyle Mimar Tahir Ağa’ya yaptırılmıştır. Türbenin inşa tarihi 1763’tür. Türbenin yanında cami, imaret, sebil, muvakkithane, han, hamam ve dükkanlar yer almaktadır.

Kitabesi olmayan türbeye girilen avlu kapısının üstünde celi sülüs hatla Fecr Suresi’nden ayetler okunmaktadır. Yazıyı hattat Mehmed Vasfı Efendi yazmıştır. Ongen planlı tek kubbeli yapı kesme taştan inşa edilmiştir. Barok özellikler taşır. Ongen gövde kurşun kaplı kubbeyle örtülmüştür. Türbenin dışı mermerdendir. Altta ve üstte pencereleri olan türbenin alt kısmında demir parmaklıklarla çevrili dokuz pencere açılmıştır. Türbenin giriş kapısının dış tarafında Mehmed Vasfı celi sülüs hatla Ankebut Suresi’nin 57. ayetini (Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz) yazmıştır. İçte yine aynı hattatın imzasını taşıyan Haşr Suresi’nin 2. ayeti (Ehl-i kitaptan inkar edenleri, ilk sürgünde yurtlarından çıkaran O’dur. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız: Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah’tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah (O’nun azabı), onlara beklemedikleri yerden geliverdi. O, yüreklerine korku düşürdü; öyle ki evlerini hem kendi elleriyle, hem de müminlerin elleriyle harap ediyorlardı. Ey akıl sahipleri! İbret alın.) okunmaktadır. Ayet koyu yeşil zemin üzerine altın varakla yazılmıştır. Süsleme bakımından zengin olan türbenin birinci kat pencerleri kemerle çevrili olup, pencere araları 16. yüzyıl sıraltı tekniğinin özelliklerini taşıyan çinilerle süslenmiştir. Pencere Üzerlerini dolaşan ayet kuşağında aynı teknikle yazılmış Zümer Suresi’nin 49-53. (İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır. Sonra, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit, “Bu bana ancak bilgimden dolayı verilmiştir” der. Hayır o, bir imtihandır, fakat çokları bilmezler. Bunu onlardan öncekiler de söylemişti; ama kazandıkları şeyler onlara fayda vermedi. Bunun için yaptıkları kötülüklerin vebali onları yakaladı. Bunlardan da zulmedenlerin işledikleri kötülükler, başlarına gelecektir. Bu husustaAllah’ı aciz bırakamazlar. Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır. De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir) ve 75. ayetleri (Melekleri görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş’ın etrafını kuşatmışlardır. Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve “alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun” denilmiştir.) ile Saffat Suresi’nin 180-182. (Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir. Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun! Alemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun!) ayetleri okunmaktadır. Ayetler Mehmed Vasfı tarafından yazılmıştır.

Duvarlarda gömülü iki dolabı bulunan türbede sekiz sanduka vardır. III. Mustafa ve III. Selim sandukaları sedef kakmalı, ahşap korkuluklarla çevrilidir. Sandukaları örten puşidelerde medfunların isimleri görülür. Türbede III. Mustafa ile III. Selim dışında III. Mustafa’nın çocukları Şehzade Mehmed, Hibetullah Sultan, Mihrişah Sultan, Şerife Havva Sultan, Fatma Sultan ve Beyhan Sultan gömülüdür. Türbenin haziresinde, III. Mustafa’nın eşi Adilşah Kadın’a ait müstakil bir türbe bulunmaktadır.

İstanbulun 100 Türbesi

Laleli TürbesiMurat KAYA