Aksaray – Nevşehir yolu üzerinde Aksaray’a yaklaşık 10 kilometre mesafededir. Kendisinden önceki menzil Aksaray’dır. Sonraki menzil ise Öresun Han’dır. Yapı inşa edildiği bölgede bir yamaç üzerine kurulmuştur. Yapının batısında yapıdan ayrı bir de hamamı vardır. Köşk mescidi, portali, köşe kuleleri, planı ve mimari özellikleri bakımından sultan hanlarını hatırlatır. Kervansarayın taçkapısının karşısında günümüzde harabe gelmiş ve iki kemer gözü seçilebilen bir köprü görülmektedir, Selçuklu dönemi tarih kaynaklarında Kayseri Aksaray arasında Pervane Hanı olarak bir yapının ismi geçer. Bu yapının kesin yeri bilinmemekle birlikte Aksaray’a yakın olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu yapının vakayinamelerde belirtilen Pervane Hanı olması muhtemeldir. Yapının adında geçen Ağzıkara ifadesi yapının taçkapısının hiç ışık almamasıyla açıklanmıştır. Anadolu’da ağız kelimesi kapı için kullanılır. Tarihi süreç içinde yapının bir seferinde kuşatıldığı ve bu esnada kapısının yanmış olabileceği ve yangın sonucu oluşan isin kapıya sıvanması sebebiyle bu isimle anılmış olabileceği iddia edilebilir. Yapı malzemesi olarak kesme taş malzeme kullanılmıştır. Yapının inşasında kullanılan tüf taşı kırmızımsı renktedir. Bu da yapıya farklı bir görünüm kazandırmıştır. Kervansarayın her bir taçkapısı üzerinde iki kitabesi bulunur. Kitabelerine göre iki farklı tarihte inşa edilmiştir. Barınak mekanı olan kapalı bölüm, kitabesine göre 1231 yılında, servis mekanı ise 1240 yılında tamamlanmıştır. Kitabelerden anlaşıldığı kadarıyla yapının banisi Hoca Mesud bin Abdullah’tır. Barınak kısmı Alaeddin Keykubat, servis bölümü ise Gıyaseddin Keyhüsrev’in saltanat yıllarında tamamlanmıştır.
Yapı altı dış köşe kulesi ve yanlarda da altışar kule ile adeta bir kale görünümündedir. Han, Memreş adında bir Türk emiri ile Karamanlılar arasındaki savaşta ciddi bir biçimde tahrip olmuş, Kerimeddün Gazan Han zamanında 14. yüzyıl başında yeniden inşa edilmiştir.
Yapı plan olarak servis (açık) bölümü ile barınak (kapalı) kısımdan oluşur. Barınak kısmı, servis bölümünden ölçü olarak daha küçüktür. Kervansarayın servis bölümü olan açık avlulu kısmına dar kuzey cephenin ortasında yer alan bir taçkapıdan girilir. Üzeri beşik tonozla örtülü eyvan şeklindeki bir koridor avluya açılır. Avlunun ortasında köşk mescidi, Selçuklu hanları içindeki en iyi örneklerden birisidir. Çift yönden yukarı doğru çıkan on basamaklı merdiven, doğu cephededir. Basamakların altı kavsaralı olarak yapılmıştır. Kare planlı mescidin içi gül bezek şeklinde stalaktitli bir kubbeyle örtülmüştür. Avlunun kuzey ve batı kanatlarının bir kısmı, çift sıra ayakla ve avluya doğru yönelen beşik tonozlarla örtülü bir revak şeklindedir.
Giriş eyvanının doğusunda, eyvana açılan üzeri beşik tonozla örtülü dikdörtgen mekanın hancının odası olduğu ileri sürülmüştür. Bu mekanın avluya bakan duvarında birbirine bitişik olarak yerleştirilmiş üç küçük eyvan bulunur.
Giriş eyvanının tam karşısında ikinci bir eyvan daha yer alır. Bu eyvanın doğusunda, üzeri beşik tonozla örtülü üç dikdörtgen oda yerleşmiştir. Bu odalardan ortadakine doğrudan avludan girilirken doğu ve batısındakinin girişi, ortadaki mekana açılır. Eyvanın batısında girişi avludan olan bir dikdörtgen mekan bulunur. Avlunun güneybatı köşesinde dar bir koridora iki mekanın kapısı açılır. Bu mekanlardan köşede olanın içinde açık kanal bağlantıları halen görülmektedir. Burası hanın tuvaleti olarak kullanılan kısımdır. Ayrıca güney cephede bu mekana su girişi sağlayan bir açıklığın izi görülür. Bu koridora açılan diğer mekan uzun dikdörtgen planlı olup üzeri beşik tonozla örtülüdür. Avlunun güneybatı köşesinde bulunan merdivenler yapının çatısına çıkış sağlar. Bu merdivenlerin yapının savunma amaçlı kullanımı ile ilişkili olduğu düşünülebilir. Hanın kapalı bölümü, doğu batı doğrultusunda uzanan beş sahınlıdır. Ortadaki sahın yan sahınlardan yüksek ve geniş tutulmuştur. Merkezdeki sahına dik olarak uzanan altı sahından oluşur. Girişten sonra barınak kısmını boylu boyunca kapsayan orta sahının her bir tarafındaki sahınlar ikişer ayak sırasıyla desteklemiştir. Yan sahınların üzeri beşik tonozla örtülüdür. Orta sahın ve her bir kenarda en dıştaki sahınların haricinde kalan iki ayak arasındaki bölümde bir seki sırası uzanır. Orta sahnı dik kesen dördüncü sıradaki tonozla aynı seviyede bir aydınlık feneri görülür. Yapının süslemeleri daha çok taçkapılarında toplanmıştır. Kervansaray günümüze korunarak gelmiştir.